ESKİPAZAR'DA TARİH
TARİHİ TÜRK YURDU DOĞASI İLE GÜZEL ESKİPAZAR.
"Eskipazar ve Çevresine ilk yerleşen otakta halkın Proto Hititler olduğu kabul edilmektedir. Proto Hititler küçük Asyalı kavimlerden olup, aynı zamanda Turani (Ortaasyalı)dırlar. M.Ö.5000 den itibaren Anadolu'ya gelerek Hisarlar eteğinde şehir kırallıkları kuran ilk siyasi hayatı Anadolu'da başlatan da Etilerdir."(1) "Karabük ve çevresinin en eski yerleşmesi Eskipazar'ın Yazıboy köyü'dür. Burada bulunan bir höyüğün, ilk Tunç Devri (M.Ö.2500) olarak yerleşmeye konu olması, Eskipazar' ın önemini daha da artırmaktadır."(2) "Bölgeye adını veren paflagonyalılar (Dil yapıları incelendiğinde küçük Asyalı yani Anadolu halklarından olduğunu gösteren güçlü belirtiler bulunmuştur."(3) "M.Ö.1100 Anadolu kültürünüde etkilemişlerdir."(4) Eskipazar "en az üzerinde dört medeniyetin hüküm sürdüğü"(5) bir yerleşim merkezidir. Eskipazar M.S.162-127 Roma ve daha sonralarında Bizanslıların egemenlığine geçmiş halkının Türk olmasına rağmen bu durum 1085 yıllarına kadar sürmüştür. "1071 tarihinde Malazgirt zaferi şüphesiz Anadolu'nun kapılarını Türklere açmıştır, Aralanan bu kapıdan içeri giren muhtelif Oğuz boyları, Anadolu'nun değişik bölgelerinde Fetih hareketlerine girişmişlerdir."(6) Eskipazar'ıda içine alan paflagonya bölgesinde Fetih hareketlerine girişen bu Çankırı'da türbesi bulunan Emir KARATEKİN ve Kutulmuşoğlu SÜLEYMAN liderliğindeki Oğuz grubu olmuştur. " Emir KARATEKİN'in önderliğindeki selçukluların Romalıları kesin yenilgiye uğratarak yanmış,yıkılmış ve harab olmuş şehri eline geçirip Bizanslıların "Hadrianapolis" diye isim koydukları bu günkü Eskipazar'a Viranşehir adını vermişlerdir. Bu tarihden itibaren Türkleşen şehir ve çevresindeki köy isimlerinden olan Bayındır, Kargın ve Sallar gibi Türk boylarının adlarını taşıyan bu köyler bunun örnekleridir."(7) Her ne kadar o tarihlerde Bizansın emir ve idaresinde olsalarda Eskipazar da Tamışlar köyüne adını veren bir Oğuz uçbeyi bir komutan olan Tamış'ın Müslüman olup olmadığı kesin olmamakla beraber "Tamış 1071 Malazgirt savaşı sırasında Selçuklu ordusuna karşı savaşırken Selçukluların giyim, kuşam, kullanılan renk ve dil benzerliklerinden dolayı kısa zamanda saf değiştirerek Selçuklular tarafına geçmiştir."(8)Anlaşılıyorki Türk olmanın içinden gelen his ve duygularının ön sezilerinin o an gereğini yapmış olmakla beraber şu an Vatan dediğimiz topraklarımızın kendisi gibi Türk olan soydaşlarına ön kapıları açarak bu gün üzerinde yaşadığımız yerlerin hepimize yurt ve idarecilerininde Türk olmasına katkı sağlamıştır. Böyle bir tarihi değerli kahraman bir komutan olan "Tamış'a Eskipazar da önem verilmeyip ismi halk arasında bilinmez iken Bizansın Eskipazar'a koyduğu Hadrianapolis isminin ne yazık ki gündemde kalması için büyük çaba ve önem verildiği görülmektedir. Halbuki "Edirne ll.yüzyılda Roma imparatoru Hadrianus (117-138) tarafından Hadrianapolis adını aldı."Denmektedir buradan anlaşılıyorki birinci Hadrianapolis Edirne olmakla beraber, "Orhan Gazi'nin oğlu Murat ile Lala ŞAHİN'in sistemli bir fetih sonucu 1361 de ele geçirildiğinden"(9) Bu güne kadar ve İstanbul'un fethine kadar da başkent olmasına rağmen Türkler tarafından Hadrianapolis ismine hiç itibar edilmemiş hiç bir zaman da önemsenmemiş olduğu kırk pınar etkinliklerinden görülüp anlaşılmaktadır. Eskipazar da ise yapılması gereken bu günkü ve gelecek genç nesillere kahraman bir Oğuz uçbeyi olan Tamış'ın tanıtılması gerekirken bir bizans ismi olan Hadrianapolis'i çeşitli etkinlikler adı altında belleklere yerleştirilmek istenmesi çok acıyla beraber ne yazık ki elem vericidir. "Eskipazar ve çevresini xıı. yüzyıl ortalarında gezmiş olan Evliya ÇELEBİ o zaman Bayındır köyü'nün Bucak ve Eskipazar'ında oraya bağlı olduğunu belirttiği söylenmektedir. 1845 yılında ilçe merkezinin olduğu bölgeye Abdulmecit tarafından kasaba teşkilatı kurulmuş ve kasabaya Viranşehir yerine Mecidiye adı verilmiştir."(10) Tarih de Eskipazar'la ilgili ve kişiliği olan "xıx yüzyılda Viranşehir (Eskipazar) sancağı mütesellimliği görevinde bulunmuş ola Hasançavuşoğlu Hüseyin Ağadır. "1832 Eylülünde zamanın Mısır valisi Kavalalı Mehmet Ali paşa'nın perde arkasından yönettiği ve İstanbul Hükümetine ve padişah ıı. Mahmut'a karşı Kastamonu'da bir isyan çıkartmak ister.Maşa olarakta Kastamonu halkından olup, bir müddet İstanbul Yeniçeri ocağına bağlı Rami kışlasında tımarı onbaşısı ile anılan kör Mustafa ve kardeşi kör Ahmet'i kullanır. Bu durumdan İstanbul'da padişah ıı.Mahmut haberdar edilir. Bu durum üzerine Kastamonu Valisi veya Kaymakam paşaya padişah ıı. Mahmut kendi el yazısı ile yazdığı mektupta durumu öğrenmek ister. İsyanı bastırmak için askeri kuvvet olarak Ankara'lı Esat paşa biraderi Mesut Ağa idaresinde askeri kuvvet gönderir. Ankara'lı Esat paşa biraderi Mesut Ağa Kastamonu'ya geldiğinde durumun mahiyetini öğrenir çevre sancakları mütesellimleri ve ayanları ile temasa geçer onlara bir ara mektup göndererek kendisine yardımcı olunmasını ister. Çevre sancakların mütesellimleri, Ankara'lı Esat paşa biraderi Mesut Ağa'ya isyanı bastırmak için kendisinin Viranşehir ayanı Hasançavuş oğulları ile ittifak etmelerini tavsiyede bulunurlar.Bunun üzerine Ankara'lı Esat paşa biraderi Mesut Ağa Viranşehir mütesellimi Hüseyin Ağa'ya yazdığı Rumi 1249 Recep ayı başı, Miladi 1833 tarihinde ki mektupta kör Mustafa'nın Kastamonu da isyan çıkartmak istediği ve padişah ıı. Mahmut'un şahsını isyanı bastırmak için görevlendirildiğini mektupta kendisine yardımcı olmasını ister. Mektuba cevap veren Viranşehir (Eskipazar) mütesellimi Hasançavuşoğlu Hüseyin Ağa, her zaman oğlu Musa bey idaresindeki askeri göndermeye hazı olduğunu yazar.İsyanın bastırılmasından sonra Ankara'lı Esat paşa ile biraderi Mesut Ağa görevimizi yerine getirdik diyerek padişah ıı Mahmut'la görüşme sırasında hadisenin nasıl geçtiğini ve isyanın bastırıldığı hakkında padişaha izahat verirken,Viranşehir (Eskipazar) sancağı Mütesellimi Hasançavuşoğlu Hüseyin Ağa'dan yardım gördüklerini, oğlu Musabey idaresindeki askeri kuvvetle bu işi başardıklarını söylerler.Bu durum padişah ıı. Mahmut'un dikkatini çeker.Bir ferman göndererek Viranşehir ayanı Hasançavuşoğlu Viranşehir Mütesellimi ve padişah ıı.Mahmut'un kapıcıbaşı Hüseyin Ağa'nın oğlu Musabeyi görmek ister.Bunun üzerine Musabey, emrindeki askeri ile Kurukavak (şevkiler köyü) Kurugöl ve Gerede üzerinden İstanbul'a padişah ıı.Mahmut'la görüşmeye gider.Bu durumu duyan Bolu beyi büyük çapta hazırlıklar yapar. Yollara halılar serer ve Musabey'in kendisini ziyaret etmesini ister. Musabey, Bolu beyine uğramaz. Doğrudan İstanbula gider.Bu duruma çok kızan bolubeyi yalan haber salarak, padişah ıı. Mahmut'a kestirme yoldan adamlarını gönderir. Padişah ıı.Mahmut'a Bolu beyinin gönderdiği haber şudur.Hasançavuşoğlu zade Musabey emrinde ki askeri kuvvetle Kastamonu'yu aldı. Padişah hazretlerinin tahtı tehlikede,İstanbul'u da teslim almak için yola çıktı.Diye yalan, uydurma haber salar, yalnız bu durumdan padişah ıı.Mahmut'un haberi olmaz. Saray ileri gelenlerinin bazılarının haberi olur. İstanbul girişinde Üsküdar Taşkışla önünde devlet karşılama töreni havası verilir. Karşılama töreni esnasında saray ileri gelenlerinin olayı anlayamamaları nedeni ile İstanbul Üsküdar Taşkışla'da cellat taşında Musabey'in kellesi kesilir.Saray adamları tarafından Musabey'in kellesi altın bir tebsiye konarak padişah ıı.Mahmut'un huzuruna çıkartılır. Musabey'in öldürüldüğü tarihte otuz- otuzbeş yaşlarında olduğu bilinmektedir.Bu durumu gören padişah ıı. Mahmut çok kızar, hiddetlenir. Ben adamın kendisini görmek istedim diyerek Musabey'e bu kalleşliği yapan saray ileri gelenlerini idam ile cezalandırır."(11) Hasançavuşoğlu Hüseyin Ağa'nın ve oğlu Musa beyin bu tarihi kişilerin nesilleri bu gün Eskipazar'da çok değişik soyadları taşıyarak devam etmektedir. Eskipazar da unutulmaması gereken ve tarihi kişilik sahibi olan böyle değerli insanları hem tarihin gün ışığında vede gönüllere hak ettiği yerlere konması gerektiği kanısını taşımalıyız bir Türk evladı bir Eskipazar'lı olarak. Eskipazar "Osmanlılar zamanında ise Anadolu eyaletlerinin sınırları içerisinde Bolu sancağını oluşturan 16 Nahiyeden (bucak) ikisi olan Taraklıbolu (safranbolu) ve Viranşehir (eskipazar) nahiyeler sınırları içinde kalıyordu.1694 tarihinde Bolu sancağı yönetimsel zorluklar ve gelir toplama kaygısı nedeni ile kaldırıldığında, Karabük ve çevresi yeni oluşturulan Viranşehir (Eskipazar) voyvadalığına bağlanmıştır. Voyvadalık 1811 de kaldırılıp Viranşehir (Eskipazar) sancağı kurulduğunda da Viranşehir sancağına bağlı o dönemde 21 kaza bulunuyor, sancak gelişen süreç içinde 1811-1841 tarihleri arasında Ankara'da müşirliğine 1841-1846 yılları arasında Bolu müşirliğine 1846-1870 yılları arasında da Kastamonu Vilayet'ine bağlı olarak yönetilir. Daha sonra 1864 yılında Vilayetlerin teşkili ile eyalet sistemi kaldırılmış, ilçe merkezinde Viranşehir (Eskipazar) sancağı kurulmuş, Safranbolu ve Bartın ilçeleri dahil bir çok ilçe bu sancağa bağlanmıştır. 1894 yılıda yayımlanan Kastamonu il yıllığında, bu bölgeye Viranşehir (Eskipazar) sancağı Safranbolu ve Bartın ilçelerininde bu sancağa bağlı olduğu kaydedilmektedir.Eskipazar Osmanlı Devletinin yükselme dönemindeki idari düzenlemelerle Bolu sancağına bağlı olarak bazen mültezemlik bazende mutasarrıflık (maliye) merkezi olarak kalmıştır. Eskipazar 1908 yılında çok öncelerden burada kurulduğundan burasına Mecidiye (nahiyesi) yerine Eskipazar adı verilmiştir."(12) Rus ordularının yeşil köye kadar geldiği sıralarda Tarihin 1878 yıllarının akışında bir çırağan sarayı bir 31 mart vakkası olayları olarak bilinmektedir. Bu olayın babasının Eskipazar çaylı köyünden olduğu söylenen Ali SUAVİ vardır.Amacı o tarihde bir gurubun kızılsultan bir gurubunda ulu hakan dediği padişah Abdulhamidi toplayabildiği bir göçmen gurubu ile beraber tahtından indirmek girişiminde bulunmuşsada başarılı olamamış ve bu olay yerinde hayatını kaybetmiş bir ingiliz olan eşide kendisini bekleyen bir gemi ile ingiltere'ye geri döndüğü belirtilmektedir. Eskipazar halkı ise 1920 lerde Cumhuriyete karşı olan teşebbüslere itibar etmemekle aynı zamanda Cumhuriyetçilerle beraber olduğu bilinmektedir. Çünkü Eskipaza'dan geçerek Safranbolu ve Kastamonu'ya gidip oralarda isyanlar, işgaller yaparak kurulacak genç Cumhuriyeti o günkü dış mihrakların destek ve telkinleri ile engellemek isteyenlere taraf olmadığı gibi destekde vermedi.Yapılan kötü niyetli telkinlerede kanmadı. Eskipazar'lılar çünkü ATATÜRK'ten yana idi. Biliyorlardıki bu vatan için nice baba yiğitlerin can vererek şehit olduklarını bu topraklarda şunuda biliyorlardıki aynı günlerde ANKARA'da TBMM açılıyor Hacı bayram camiinde de dualar yapılarak yeni bir tarih yazılıp yepyeni bir Cumhuriyet kuruluyordu. Bu büyük mücadelede Eskipazar'lılarında aynı safta olmanın mutluluğunu yaşarken genç Cumhuriyete Eskipazar'lılarda alkış tutuyordu. Bizlerde zaman içinde o tarihi akışa yetişemesekte o günleri yaşayan atalarımızın örnek durumlarından bu gün bizlerde onur ve gurur duyuyoruz. Eskipazar'a 1934-1935 yılarında Devlet Demir yolu gelir. 1937 lerde de kereste fabrikası kurulur, 1. şubat 1944 de deprem olur ve yörede "büyük deprem" olarak anılır. Sebebide çok sayıda mal ve can kaybı ile mekânlar yok olmuştur. Ve devrin "Cumhurbaşkanı İsmet İNÖNÜ kapucular köyü'ne kadar gelerek yerinde incelemeler yarmıştır."(13) 1945 yında ise ilçe merkezi olan Eskipazar'a 1946 da belediye teşkilatı kurularak Çerkeş'in bir bucağı olmaktan çıkarak Çankırı'nın bir ilçesi olur ve aynı yıl içinde mahalli seçim yapılarak Eskipazar da Tarım Kredi Kooparatifi müdürü olan Hüseyin UYANIK belediye başkanlığa aday olduğunda Eskipazar'a belediye başkanı seçilerek 1960 yılına kadar devam etmiştir. 27 mayıs 1960 da yapılan ihtilal neticesinde Eskipazar'a mülki amir olarak atanan Nihat ÇUBUKÇU Kaymakamlı ve Belediye başkanlığınıda aynı zamanda yürütmüştür. Eskipazar'ın bu günkü ilçe girişi ve taş duvarlar ile açılamayan cadelerle sokakların açılıp düzenlenmesi onun eseridir. 1963 yılıda Eskipazar'a Kaymakam vekili olarak atanan Necdet AÇIKALIN bu günkü Eskipazar'ın ilçe ve köy yolları ile okullarının yapılması onun üstün gayret ve hizmet aşkı heyacanı ile dolu bir insan bir idareci olmasının belirtileri idi. Ayağına kara lastit ayakkabı giyerek çamurlu ve tozlu köy yolarındaki iş makinaları ve çalışanlarının peşinde halka hizmet hakka dercesine iş takibinde olan değerli devlet ve halk adamı Necdet AÇIKALIN. Yine aynı yıllarda 17 kasım 1963 de yapılan belediye başkanlığı seçimine katılan maliyede genç bir memur olan İsmet ÖZCİN yapılan başkanlık seçimini bağımsız aday olarak kazanarak belediye başkanı seçilir.Aynı zamanda kıt imkânlarla içerisinde kendi çabalarıyla Eskipazar'a hizmet etmeye koyularak yaptığı çalışmalarla halkın gönlünü kazanıp halk tarafından karizmatik bir belediye başkanı olarak görüldüğünden görevine 1980 yılına kadar etmiş saygın bir belediye başkanı olarak bilinmektedir.1976 ilk baharında Karabük'te yapılan Demir ve Çelik İşletmeleri Genel Müdürlüğü ile İşçi Sendikası olarak toplu sözleşme maddelerini görüşmek üzere oturan Bağımsız Çelik İş Sendikası ve onu temsil eden genel başkanı Şükrü KORKMAZGİDER ile yönetimi sözleşme maddelerine koydukları ve üzerinde anlaşma sağlanması ile Eskipazar'a taşımalı DÇ.(kardemir) servis otobüstlerinin üç vardiya olarak çalışmak üzere geliş gidişlerinin 1976 nın bir ilkbahar sabahı başlaması ilçeye bir mutluluk verirken ilçede de yeni bir nüfüs yoğunluğu bir canlılık bir hareketlenme ve bir inşaat yapılaşması başlamış. Bu günkü Mermer, Çeştepe,Yamanlar, Kurbantepe, (yenimahalle) ve Pazarüstü mahalleleri kurulmuş köylerde de yeni bazı yapılaşmalar o tarihlerde olmuştur. Eskipazar yeterince köyleriyle beraber göç almıştır. Bu oluşuma emeği geçen Şükrü KORKMAZGİDER ve yönetiminde bulunan ekibinin Eskipazar'a büyük bir hizmeti olduğu apaçık görülmektedir. 1976 yılında yapımı başlayıp 1981 yılında da açılışı yapılan, Yatılı İlköğretim Bölge Okulu (yibo) nun yer seçiminde eskipazar'ın tercih edilmesinde o an bir bürokrat olan emekli öğretmen Müzeyyen KESKİN'in de bir Eskipazar'lı olarak katkı ve çabalarının olduğu halk arasında bahsedilen konular arasındadır. 1995 yılında Karabük'ün il olması dolayısı ile Eskipazar Çankırı vilayeti'nden alınarak 78 il olan Karabük'e bağlanmıştır. 1998 yılında Eskipazar'da sel felaketi olmuş ve Bahçepınar,Kıranköy, Deresamail, Sarpın, Başpınar, Hanköy, Karaören,Doğancılar(sündek) köprüleri göçmüş aynı zamanda buralara ulaşım değişik tali yollardan yapılabılmiş ve bu yörelerdeki ekili, dikili araziye çok büyük zarar vermiştir. Doğancılar, Karaören köprüsü yakınında bulunan bir vatandaşın evinide aynı sel alıp götürmüştür.Bu felaket neticesinde İçişleri ve Başbakan Yardımcısı İsmet SEZGİN ilçeyi ziyaret ederek yerinde incelemeler yapıp Eskipazar ilçe merkezinde halka hitap etmiştir. TARİHİ TÜRK YURDU DOĞASI İLE GÜZEL ESKİPAZAR.